Kişiye Özel Ürünler
Tüm Ürünlerde Ücretsiz Kargo
Yeni sezon ürünler
Kişiye Özel Ürünler
Tüm Ürünlerde Ücretsiz Kargo
Yüzüğün Tarihi ve Tarihi Yüzükler

Yüzüğün Tarihi ve Tarihi Yüzükler

Hayatımızın ayrılmaz parçası, önemli ve değerli aksesuarları nelerdir?

Günlük koşturmacalarımızda yanı başımızdaki yoldaşımız kimdir?

Yüzük nedir?

Yüzük neyi ifade eder?

İnsanlar neden yüzük takar?

Bu soruları hiç düşündünüz mü?

Günlük iş yoğunluğunun içinde bazı şeyleri düşünmeye vaktimiz olmuyor. Günlük hayatımızda yaptığımız bazı şeylerin veya kullandığımız bazı eşyaların bize kattığı anlam ve değerlerin farkında olmayabiliyoruz.

Aslında yaptığımız şeylerin bir amacı olduğu gibi kullandığımız şeylerin de bir amacı vardır. Biz bunun üzerinde pek kafa yormayız. Ama bu eşyaları kullanırken tabi ki bunlara bir anlam yükleriz ya da birilerine mesaj vermek isteriz.

Altın, gümüş ya da başka değerli madenlerden yapılan yüzükleri kullanırken hayatımızın rutin bir parçasıymış gibi davranırız.

Ama gerçekten de altın, gümüş yüzüklerimiz hayatımızın rutin bir parçası mıdır? Gelin şimdi bunu değerlendirelim.

Yüzük Olmadan Asla

Yüzüklerin artık hayatımızın rutin bir parçası olduğu doğrudur. Hatta günlük hayatımızın, vücudumuzun olmazsa olmaz birer parçaları oldukları da doğrudur.

O zaman gelin hayatımızın içine bu kadar derinden girmiş, hayatımızın ayrılmaz bir parçası olmuş altın, gümüş ve diğer yüzüklerin bizim için ve karşımızdaki insana vermek istediğimiz mesajlar için neler ifade ettiğine bakalım.

Hatta sadece bugünü değerlendirerek değil. Geçmişten günümüze tarihi bir yolculuk ve analiz yaparak yüzüklerin insanların hayatına nasıl girdiğine, neden girdiğine, neden ayrılmaz bir parçamız olduğuna, neden toplumda bize değer kattığına hep birlikte bakalım.

Yüzüklerin Tarihi Serüveni

Rivayetlere göre yüzüğü andıran ilk takı eski Mısır’da ortaya çıkmıştır. Kamışın bükülerek yapıldığı düşünülen yüzüklerin maddi bir değeri olmasa da manevi değerinin paha biçilemez olduğu o gün de belliydi.

Çünkü kamıştan yapılan bu yüzüklerin erkekler tarafından sevdikleri kadınlara hediye edildiği rivayet edilmektedir.

Doğada yetişen bir bitkiden yapılan kamış yüzüklerin maddi bir değeri yoktu ancak erkeğin kadına hediye etmesiyle bir sevgi göstergesine dönüştüğü için çok büyük bir manevi değerin ifadesi oluyordu.

Yapılan altın yüzükler, demir yüzükler ve gümüş yüzüklere yine aynı coğrafi bölgelerde rastlıyoruz.

Girit medeniyetinde MÖ 1880’lü yıllarda artık değerli madenlerden yapılan yüzüklerle karşılaşıyoruz. İşçiliği zayıf çok kaba yüzüklerin çember olma şekilleri dışında dikkat çeken bir özellikleri yoktu.

Roma’da Gerçek Yüzükler Ortaya Çıktı

Milat’tan sonraki dönemde üzerlerinde mühürler bulunan yüzükler çok yaygınlaştı. Bu yüzükler papirüs ya da parşömen üzerine yazılmış belgeleri damgalamak (imzalamak) için kullanılırdı.

Antik Yunanistan’da yüzükler sınıf farklılığını göstermek için kullanılan araçlar olarak karşımıza çıkarken, basit işçiliklerle yapıldıkları görülmüştür.

Oysa Romalıların yaptığı yüzüklerde çok zengin bir çeşitlik ve ince bir işçilikle yapıldıkları dikkatleri çekmektedir. Üzerleri de çok değerli motiflerle işlenmiş bu yüzükler o gün için çok değerli aksesuarlar olmuştur.

Yüzüklerin nişan ve evlilik göstergesi olarak kullanılması da Romalılar döneminde başlamıştır. Roma döneminde Senatörlerin kullandığı yüzükler dikkat çekici olmuştur. Bu yüzükler “özgür kişilerin” kullandığı simgelerdir.

Geçen her zaman dilimi yüzüklerin yapımında kullanılan malzemelerin çeşitlenmesinde ve işçiliğin daha da gelişmesini beraberinde getirmiştir.

Roma döneminde yüzüklerin üzeri değeri taşlarla işlenmiş, çok farklı modeller, farklı renkler ve bu renklerin uyumu dikkat çekicidir.

Yüzük ustaları yüzüklerin üzerine koydukları taşları ince bir işçilikle işlemiş ve her taşa ayrı bir anlam yüklemişlerdir.

Mühürlü yüzüklerin Orta Çağ’da da yoğun bir şekilde kullanıldığı görülmüştür. Bu yüzükler gösteriş, zenginlik ve asalet göstergesi olarak kullanılmıştır.

Batı dünyasını etkisi altına alan Rönesans ile ortaya çıkan yeni sanat akımları yüzük işçiliğini de çok ciddi şekilde etkilemiştir.

Bugün İtalya’nın sınırları içinde kalan VenedikFloransa ve Roma gibi kentler yüzük işçiliğinin ana merkezi durumuna gelmişlerdir. Tabi bu işçiliklerde ismi ön plana çıkan bir sanatçı da olmuştur.

Cellini isimli bu usta yüzüklerini çok değerli taşlarla işleyerek dikkatleri üstüne çekmiş ve diğer ustalardan farklı bir çizgi ve tarz ortaya koymuştur.

On beşinci yüz yıla geldiğimizde yüzüklerin kullanımıyla ilgili de ilk kez farklı bir şeyle karşılaşıyoruz. Bu çağda her parmağa bir yüzük takılması âdet hâline gelmiştir. İlerleyen zamanlarda iki parmağa yüzük takılması da sıklıkla görülmüş ve yaygınlaşmıştır.

Barok Çağı’na geldiğimizde üstleri çiçek motifleriyle süslü yüzüklerle karşılaşıyoruz. Moda olarak kullanılan bu yüzükler parmakları süsleyen birer aksesuardan çok daha fazlasını ifade etmiştir.

On sekizinci yüzyılda “markiz” olarak adlandırılan uzun yüzükler moda olmuştur. Değerli mineler ile süslü ince bir işçilikle yapılan yüzükler yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Fransız devriminden sonra yüzük işçiliği gerilemiş ve daha az ayrıntı içeren yüzükler moda olmuştur.

Günümüzde Yüzük Üretimi V

Sanayi devrimi, tüm dünyada çok ciddi siyasi, ekonomik, kültürel ve sosyal değişimlere sebep olmuştur. Bu büyük değişimden yüzüklerin kullanılması, modelleri ve işçiliklerinin yapılması da payına düşeni almıştır.

Sanayi çağında altın ve gümüşün işlenmesinin kolaylaşması, işçiliklerde araç ve makinaların kullanılmaya başlaması bu ürünlerin el emeği göz nuru olma özelliği taşımasına son vermiştir.

Bir taraftan yüzükleri yapan ustaların (sanatçıların) işi kolaylaşırken, imalat hızı artarken, diğer taraftan da doğal olma özelliklerini kaybetmiştir.

İnsan nüfusunun artması, ekonomik refahının artmasıyla birlikte altın ve gümüş yüzüklerin üretimindeki hızlanma beraberinde bu ürünlerin yoğun bir şekilde satın alınmasını ve kullanılmasını da getirmiştir.

Günümüzde artık altın ve gümüş madenini işleyen, başta yüzük, bileklik ve kolye olmak üzere takı ve aksesuarlara dönüştüren çok büyük şirketler var.

Bu şirketlerin devasa tasarım atölyeleri ve imalathanelerinde yüzlerce çalışan usta, yüzlerce çeşit model tasarlanıp üreterek nihai kullanıcıya sunmaktadır. Tabii bunun yanı sıra daha butik irili ufaklı özel tasarım atölyeleri de var.

Her yıl farklı işçilik ve modellerle altın ve gümüş yüzük tasarlayan ve üreten şirketlerin hayal dünyasının tüketiciye nasıl sürprizler hazırladığını bilmiyoruz.

Bildiğimiz tek şey insanların MÖ başlayan altın ve gümüş yüzük kullanmanın insanoğlu var oldukça devam edeceğidir. sanat34.com ‘da bu devamlılıkta katkısı her zaman olacaktır.

Hatta yüzük kullanımının artarak devam edeceğine de şüphe yok. Çünkü tüketim ekonomisi, refah düzeyi arttıkça insanların bu aksesuarları daha çok kullanmaya teşvik ediyor.